İSTANBUL – 15 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından uygulamaya konulan “Adabüs” ulaşımına Adalar Sivil İnisiyatifi karşı çıkıyor. Büyükada’ya götürülen minibüsleri istemeyen Adalılar, minibüslerin önüne keserek uygulamayı günlerdir protesto ediyor.
Protestolarda İBB’ye tepki gösteren Adalılar, polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Darp raporu alan Ayşenur Özturanlı, kendisine şiddet uygulayan polislerden şikayetçi olacağını belirtirken, Adalıların ulaşıma karşı olmadığını ancak Büyükada’nın yapısına uygun olmayan yönteme karşı olduklarını söyledi.
‘YEREL YÖNETİM VERDİĞİ SÖZÜ TUTMALI’
Adabüs projesiyle ilgili İBB tarafından yapılan açıklamada, İETT’nin kâr elde etmediği ve nüfus artışı nedeniyle ulaşımın zorunlu hizmet olduğu ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, Büyükada’da yaşayanların bir kısmının da projeye destek verdiği öne sürülerek minibüslerin ‘çevreci’ olduğu söylendi. Ancak Adalılara göre projeye destek veren yok. Projeyi destekleyenlerin Adalar’da yerleşik olmadığı günübirlik ziyaretçi olduğu savunuldu.
Tartışmalarla ilgili İstanbul Kent Konseyi de bir açıklama yayımladı. İstanbul’un özel ve doğal miras alanlarından biri olan Adalar’a dikkat çekilen açıklamada, yerel nüfusun mirası koruma talebi olduğu kaydedildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Taleplerin seçilmiş yerel yönetimlerce karşılanması gerekmektedir. Yerel yönetimler, doğaya ve tüm canlılara saygılı, kültürel varlıklarını koruyan, ekosistemi gözeten, geleceğine sahip çıkan halkıyla beraber yöneten bir yerel yönetim sözü ile seçilmiştir. Bu söz tutulmalıdır.”
‘ADALILAR MEVZUATLARA UYULMASINI İSTİYOR’
Halkın, Adalar’da minibüs istemediğine değinilen açıklamada Adalar’ın yaya bölgesi olduğunu belirtildi:
“1984’ten bu yana bölge sit alanıdır. Akabinde Koruma Bölge Kurulu’nun ilgili kararları uyarınca çok sınırlı kamu hizmeti dışında halen Adalar’da her türlü elektrikli ya da fosil yakıtlı motorlu taşıt kullanımı yasak olduğu kesinleşmiştir. Bu karar doğrultusunda kamu hizmetini sağlayan ambulans, itfaiye, polis gibi araçlar dışında Ada yollarında diğer motorlu araçların kullanılamayacağı güvence altına alınmıştır. Adalılar mevzuatlara uyulmasını talep ediyor. Adalar’a gelenler Adalar’ı koruyan yasalara uyup burayı yürüyerek gezebilirler. Sit alanında motorlu araçla gezmek, tur atmak ulaşım değildir. Yasaları ve yaya haklarını ihlal etmek, Ada’nın ruhunu, Adalıların itirazını ve İETT adına Adalılara verilen sözleri hiçe saymaktır.”
‘ULAŞIMA KARŞI DEĞİLİZ MİNİBÜSLER ADA’NIN YAPISINA UYGUN DEĞİL’
Büyükada’da yapılan protesto gösterilerinde polis tarafından darp edilen Ayşenur Özturanlı, Adalıların neden minibüsleri istemediklerini şöyle anlattı:
“Atlar hayvanseverlerin tepkisiyle kaldırılmıştı. O günlerden bugünlere gelineceği belliydi. Motorlu taşıtlara geçilmesi için atlara bakılmadı. Adalar bir kere sit alanı. İnanılmaz bir endemik dokusu var. Yürüyüş yolları bile bu araçlar için hazırlandı, asfalt döküldü. Ada’nın nüfusu yaklaşık 16 bin. Günübirlikçilerin sayısıyla nüfus artıyor. Herkesin altında bir akülü araç var. Yeni gelen araçların teknik olarak da sıkıntıları var. Yangın riski var. Makine Mühendisleri Odası’ndan görüş alacağız. Böyle sıkıntılar var. Koskoca bir otobüs. Minibüs değil bunlar, otobüs. Bundan öncekiler Ada’ya daha uygundu. Biz ulaşıma karşı değiliz, Ada’nın yapısına uygun yöntemler istiyoruz.”
‘POLİSLERDEN ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM’
Akülü araçların da yasaklanması gerektiğini belirten Özturanlı, “Bu akülü araçların külliyen yasaklanması lazım. Hayatı durduruyorlar. Trafik tehlikesi yaratıyor” dedi.
Ada’nın yapısının bozulmaması için katıldığı protesto gösterilerinde polis tarafından darp edildiğini de anlatan Özturanlı, darp raporu aldığını söyledi:
“Sokakları gelin gezin. Adalar Belediye Başkanı ortalıkta yok. Polisler damarlarımı şişirene kadar bileklerimi sıktılar. Hâlâ ağrılarım geçmiyor. Şikayetçi olacağım. Bu bir kapris değil, Ada’nın bir kültürü var. Her yere beton dökülüyor. O zaman bizim ne farkımız kalacak? Yarın Ada’yı imara açacaklar, o noktaya doğru gidiyoruz. Çocukluğumuzda Ada’da yürürdük, bisiklet bile kullanmazdık. Ada’yı bir ucundan diğer ucuna bir saatte gidiyorsunuz. Bu da en büyük ada. 63 yaşındayım, benim evim de kıyıya yakın değil.”
‘ADA’NIN KÜLTÜRÜ YOK EDİLİYOR’
Adalar’daki minibüs uygulamasını isteyenlerin çoğunlukla Ada’ya dışarıdan gelen ziyaretçilerin olduğunu sözlerine ekleyen Özturanlı, şöyle devam etti:
“Minibüsler çözüm olmayacak. Ada’nın kültürü, doğası yok ediliyor. İBB açıklama yapıyor. Bir önceki araçların izni yokmuş. Çoğunluk onlarda alsınlar izinleri o zaman. Biz Ada’nın yapısına uygun olmayan ulaşım aracı istemiyoruz.”