Ankaralı Müteahhit, İcra Dairelerinin Gözde Alıcısı Olmaya Aday Yükselen Yıldız: Namık Tanık
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı ve işgalcilerden Türkiye’nin tapusunun alan Lozan müzakerecisi, Şevket Süreyya Aydemir’in ifadesiyle “2.Adam” İsmet İnönü’nün oğlu; ODTÜ eski rektörlerinden, SHP’nin Kurucu Başkanı, 1995 CHP-DYP koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve “siyasetin gülen yüzü” Prof.Dr. Erdal İnönü’nün 17’inci ölüm yıldönümü: 31 Ekim 2023.
Erdal İnönü’nün Zicirlikuyu Aile Mezarlığı’nda bugün gerçekleşecek anması, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin tarafından organize edildi.
Feza Gürsey‘den sonra fizik alanında Nobel’den sonraki en önemli ödül olan Wigner Madalyası’nı 2004’te alan ikinci Türk; TÜBİTAK Bilim Kurulu, Atom Enerjisi Komisyonu, UNESCO Yürütme Konseyi üyeliği ve Türk Fizik Derneği başkanlığı görevlerinde de bulunan bilim insanı Erdal İnönü, 31 Ekim 2007 günü aramızdan ayrılmıştı.
Değişim tartışmalarının sürdüğü CHP’de bugünlerde atıf yapılan İnönü’nün sosyal demokrasi politika önermelerini anmamız gerekirken, “vefa” duygusu üzerinden ailesinin sürdürdüğü “mülkiyet” mücadelesinden bir kesit anlatacağım.
Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarının İstanbul’daki önemli merkezlerinden biri İstanbul Boğazı’ydı. Özellikle de Anadolu yakası…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boğaz’dan geçiş yapan Donanma ve Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının ve gemilerini Çengelköy sırtlarında Vahdettin Köşkü’nde selamlayacak olması, Anadolu Hisarı’nı da Boğaz’daki kutlamaların çekim alanlarından birisi yaptı.
29 Ekim günü akın akın geçiş törenini izlemek için Boğaz’a gelenlerin, kıyıları boydan boya halka kapatan yalı duvarlarından denize ulaşmaları hayli zordu.
Anadolu Hisarı’nda “en geniş” aralıklardan birisi, İBB’nin bu yıl restorasyonunu tamamladığı 630 yıllık Anadolu Hisarı Kalesi’nin arkasındaki meydandı.
Meydanın sağında Murat Ülker’in sahibi olduğu yalı-restoran, ortada kalenin altında kapanan PTT barakasının yerine açılan bir kafe, solunda da “Ankaralı müteahhit” olarak anılan Nata Holding’in patronu Namık Tanık’ın yalısı bulunur.
Ellerinde Türk bayrakları, üzerlerinde Atatürk baskılı tişörtleri ile o küçük meydanı dolduran halkın Cumhuriyet çoşkusu görülmeye değerdi.
Anadolu Hisarı’nda sokak aralarına kadar her yer kırmızı bayraklarla donatılmışken, Tanık’ın yalısının bu meydana bakan 2 yüzünde de Türk bayrağı asılmamıştı. Çok yadırgadım. Zira o yalı, 2017 yılında Sevinç İnönü’nün armatör kardeşi Selim Sohtorik’in banka kredi borçlarından dolayı icraya düşmüştü. Tanık yalıyı hatırlanan rakamlarla 9 milyon dolara icradan satın almıştı. Emsalleri gibi 10 değil, 20 değil, 30 değil; neredeyse üçte bir fiyata gitmişti.
Rizeli armatör Ali Sohtorik’in oğullarından Selih Sohtorik’in Emlak Bankası’ndan 1998 yılında aldığı 265 bin TL’lik kredi borcunu ödeyememesinden dolayı şirket hissedarlarından Sevinç İnönü’ye icra kararları yağmıştı. Yağıyor da!
Sevinç İnönü eşi Erdal İnönü ile 1999 yılında yerleştiği yalıda satılana kadar oturdu. Yalı üzerinde intifa (kullanım) hakkı olmasına karşılık, Tanık ile anlaşarak bir süre sonra yalıyı terketti.
Cumhuriyet’in kurucu önderlerinden İsmet İnönü bu yalıdan denize girdi.
Erdal İnönü “Komodor Remzi Bey Yalısı” olarak bilinen bu evde son günlerini geçirdi. İnönü çifti yalıyı, Sevinç -Erdal İnönü Vakfı’na bağışlamışlardı.
Bu yalının tarihine saygı beklerdim. O yalının meydanı gören 2 yüzünde de Türk bayrağı asılmamıştı.
Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak üzere Sevinç hanımı aradım. Telefonu açtığında ilk cümleleri, “Son iki gündür çok yorgunum. Erdal’ın ölüm yıldönümü için çiçek bulmaya çalıştım. Yalının denize bakan yüzüne büyük bir bayrak asmak istedim. Yoldan görünmüyor ama yine de Kandilli girişine de bayrak asmak istedim.” oldu.
Sanki benim Tanık’ın yalısında bayrak asılmadığını söyleyeceğimi bilir gibi.
Belki Cumhuriyet’in 100. Yıl bayrağı Tanık’ın yalısının deniz tarafında asılmıştır, ben görememişimdir. Sevinç hanım bilebilir diye düşünmüştüm.
Gerçi deniz tarafına asılsa ne olacak? Halk meydanda; bir tane de orada dalgalandırırsın; paran mı yok!
Sevinç İnönü, Anadolu Hisarı’ndaki yalı satıldıktan sonra aile şirketleri Sohtorik Denizcilik ortağı ve kız kardeşi Sevilay Sohtorik’in eşi Uğur Mengenecioğlu’nun Kandilli’deki Edip Efendi Yalısı’na taşınmıştı. Bayrak telaşı bu yalı içindi.
Sevinç hanıma “Komodor Remzi Bey Yalısı’nı Tanık’a sattınız, borçlar bitti mi” diye sordum, “Nerede 5 paraya satın aldı. Borçlar Ziraat Bankası’na geçmişti ama dosya bankacı Hüsnü Özyeğin’ydi. Fiyatı biz belirlemedik. Değerinin çok altına gitti. Her gün yeni bir icra dosyası açılıyor. Bitirmiyorlar. Yeniden değerleme yapıyorlar. Büyükada’daki gayrimenkullerimize de icra geldi. Erdal’ın vefatından sonra tüm malvarlığımızı yok etmek istiyorlar adeta… Bu borcu ödemeye ömrüm yetmez” diye yanıtlıyor ve ekliyor: “Yalıdan önce gemileri icraya verebilirlerdi. İyi niyetli değiller.”
Tanık’ın Sevinç hanım gibi ne “bayrak telaşı”, ne de ekonomik krizle bir derdi var; Cumhuriyet kazanımlarını artırmayı sürdürüyor.
Kurtuluş Savaşı’yla işgal güçlerinden kurtarılan Anadolu Hisarı’nda bir ikinci yalısı oldu. İnönü’lerin yalısına komşu DYP eski milletvekillerinden Rıfat Diker’in yalısını da aldı, restorasyonu sürüyor. Halkın Anadolu Hisarı’nda denize girdiği tek yer olan Hazine arazisi
Toplarönü’nü de yalısının bahçesine katmış. Bir ara İBB bu parseli mühürlemişti. Uzlaşıldı sanırım, mühür sökülmüş.
Diker bu yalının satışıyla birlikte yine aynı mahallenin sırtlarında 2 bin 500 metrekare arsası olan tarihi bir köşkü de Tanık’a devretmiş.
İstanbul’da edindiği mülkler bunlarla sınırlı değil. Tanık 2019’da Anadolu Efes’in Merter’deki fabrika binasının içinde bulunduğu 120 bin 657 metrekare arsayı 270 milyon liraya satın almıştı.
6 Aralık 2019’da bir gazeteye verdiği demeçte Efes arsasına 2 milyarlık gayrimenkul projesi yapacağını anlatan Tanık’ın iş kapasitesi hakkında bilgi sahibi oluyoruz:
“İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir ve Adana’da yatırımlarımız devam ediyor. Sadece bu yıl 1 milyon metrekare inşaat yaptık. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Daha çok çalışmalı, daha çok üretmeli, her zamankinden daha çok vatanımıza sahip çıkmalıyız. Gün birlik olma günü. Devletimize ve kendi aklımıza, iş gücümüze güvenmeliyiz.”
Geçtiğimiz 28 Ekim’de Halktv.com.tr’de “Bir Dönemin Gayrimenkul Deviydi! Mülkleri Birer Birer İcradan Satılıyor…” başlıklı özel bir haber yer aldı.
Haberde adı geçen “Bir dönemin gayrimenkul devi”, Metal Yapı Konut’un merhum sahibi Ömer Saçaklıoğlu.
Saçaklıoğlu’nu kamuoyu; çalışanlarının 4 ay maaşlarını bile ödeyemeyecek duruma gelen Metal Yapı Konut şirketlerinden Asist Eğitim A.Ş’ye ait Doğa Koleji’nin Vakıfbank’a olan kredi borçları, SSK ve Maliye yükümlülükleriyle birlikte paketlenip, 2019 yılında İTÜ ETA Vakfı’na devredilmesiyle hatırlayacaktır.
Bu satışın mimarisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarından, eski AKP milletvekili Ayşe Bahçekapılı’ya aitti. İTÜ ETA Vakfı da nalıncı keseri gibi Doğa Koleji’nin tüm varlığını kendine yontmuş, bu kez okullar ikinci kez el değiştirdi, Bilgi Üniversitesi’nin sahibi Can Holding’e geçti.
İTÜ ETA Vakfı ile Can Holding arasında alacak-verecek davaları sürüyor.
Saçaklıoğlu, Doğa Okulları için aldığı banka kredileriyle gayrimenkul imparatorluğu kurmuştu.
Söz konusu Metal Yapı Konut icra haberinde şu ifadeler yer alıyor:
“2000’li yılların başında faaliyete geçen Metal Yapı Konut A.Ş., şirketin sahibi Ömer Saçaklıoğlu’nun üç yıl önce vefat etmesi sonrasında ciddi bir çöküş yaşadı. İstanbul Göktürk’te yüzlerce villa inşa eden şirket, Blue Lake, Koru Florya ve İstanbul Tower gibi projelere imza atmıştı.
Son gelişme olarak, Metal Yapı Konut AŞ’ye ait Sancaktepe’de bulunan bir akaryakıt istasyonu arsası icradan satılacak. 2 bin 85 metrekarelik alanda bulunan bu varlıklar için belirlenen bedel 66 milyon TL.
İcradan satış ihalesinin ilki 14 Kasım tarihinde gerçekleşecek. Eğer bu ilk ihalede alıcı çıkmazsa, ikinci bir ihale 19 Aralık’ta yapılacak. Metal Yapı Konut’a ait şirketin icradan satışını ise Gün Gayrimenkul Kiralama A.Ş istedi. Söz konusu şirketin sahibi, aynı zamanda Ankara’nın güçlü firmalarından Nata Holding’in sahibi Namık Tanık’a ait.”
2020 yılında vefat eden Saçaklıoğlu’nun kardeşi Vedat Saçaklıoğlu’nu son durumu öğrenmek üzere aradım. “Hiçbir şey söyleyemem” dedi.
İhalenin tarihlenmesi, Saçaklıoğlu’nun çok hisseli mal varlığına ilişkin aile içinde ve ortak şirketler arasında süren pazarlığın, Tanık üzerinde bir anlaşmayla sonuçlandığı izlenimi veriyor.
Ankara merkezli Vega markası altında AVM zinciri kuran Tanık ile ilgili, “Eti Maden’in altı yılda 30 milyon 600 bin TL kira ödediği Genel Müdürlük binasının sahibi AKP’li eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in arkadaşı Namık Tanık” haberleri çıkmıştı.
2023 yılında “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri” alanında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden ödülünü alan Nata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tanık, her yıl yurt dışı müteahhitlik şirketleri sıralaması yayımlayan Engineering News Record’un (ENR) “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Mütehhitleri” listesinde de 205. sırada yerini aldı.
Tanık’ın Ankaralı “büyük müteahhitlerden” olduğu kesin olmakla birlikte İstanbul’a da artık yabancı sayılmayacağını anlıyoruz. Hele de bu ekonomik krizde daha nice icradan mal toplama imkanına kavuşurlar.