Feramuz Erdin
Toplumsal hafızamızda sanki daha dün yaşanmış gibi acısı hala taze bir yer tutan Kahramanmaraş ikiz depremlerinin üzerinden tam bir yıl geçti. Başta depreme yakalananlar olmak üzere milletçe yaşadığımız travmanın üzerimizden atılması yaşadığımız sürece çok da mümkün görünmüyor. İşte bugün de o acılarla bir kez daha yüzleşmek zorunda kalacağımız günlerden biri…
“HAYAT DEVAM EDİYOR AMA KALDIĞI YERDEN DEĞİL…”
Depremde yıkılan bir evin duvarına muhtemelen evin sakinleri tarafından yazılan bu cümle yaşadığımız deprem felaketinin ruhumuzda yarattığı etkinin belki de en keskin ifadesidir? Suriye’yi de etkileyen bu depremlerde resmi rakamlara göre tam 53 bin kişi hayatını kaybetti, 120 binden fazla insan da yaralandı.
Depremden sonra yakınları kaybolanlar ise hemen her gün yeni bir umutla akrabalarının geri dönmesini veya en azından onlardan bir haber alabilmeyi beklediler. Zaman geçtikçe ümitleri tükenirken, beklentileri de kaybolanlar için en azından bir mezar yerine sahip olma durumuna kadar geldi.
Bugün, çok acıdır ki, artık o kayıpların mezarları belli olmasa bile ölmüş olduklarının yasal olarak kabul edilmeye başlanacağı gündür. Kayıp yakınlarının aynı acılar ile yine yüzleşmek zorunda kalacağı bir acı gün!
GAİPLİK KARARI
Depremde yakınları kaybolanlar bir yıllık süre dolduğu için yakınları hakkında bugünden sonra “gaiplik” yani kaybolma kararı talep edebilecekler. Bu karar ile başta miras hakkı olmak üzere kayıp yakınları ölüme bağlı hakları edinebileceği gibi, geride kalan eşlerin başkası ile evlenmesi mümkün olabilecek.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre gaiplik kararı şu şekilde alınır:
Madde 32- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.
Madde 33- Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.
Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.
Madde 34- Gaipliğine karar verilecek kişi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü tarih tespit edilirse gaiplik istemi düşer.
Madde 35- İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır.
Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.
EVLİLİĞİN FESHİ TALEBİ
- Gaipliğine karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez. Gaiplik kararları kesinleşince, mahkeme yazı işleri müdürleri tarafından on gün içerisinde iki örnek olarak o yer ilçe nüfus müdürlüğüne gönderilir. Bu karara dayanılarak ilgilinin aile kütüğündeki nüfus kaydına işlenir.
- Gaip erkeğin eşi evliliğin feshini istememişse, koca hanesinde kalır.
- İlgili hakkında gaiplik kararı ile birlikte evliliğinin feshine de karar verilmiş ise, her iki olay da ilgililerin kayıtlarına işlenir.
patronlardunyasi.com